Perşembe, Temmuz 10, 2008

neden kaçtıklarını bilmeyen insanlar...


uzun bir süredir çok kişiden duyuyorum. "başka ülkelere gitmek istiyorum" diye ağlayan çok arkadaşım var. bilmem ki derdim çevremdeki insanların oturdukları yerle ilgili nasıl bir sıkıntıları var? iyi kazanıyorlar, iyi yaşıyorlar...


bir süre önce bende düşünmüştüm. hatta bir kaç iş teklifi gelmişti o zamanlar, bir tanesinde sözleşme imzalama aşamasına kadar da gelmiştim. insanlara anlatınca "aaa niye yapmadın!" diyorlar hayretle... bir kaç nedeni var:


- o zaman için kendime güvenemedim (en önemli neden aslında), başka bir yerde değneklerim olmadan nasıl dururum dedim, sanki iki bacağım yokmuşcasına...

- önerilen teklifle buradaki hayatımın hemen hemen aynısını kurabiliyordum. yani mali açıdan benim mevcut yerimi değiştirmiyordu...

- yalnızlık. insan yalnız kalmaya, tamamen yalnız kalmaya, hayatını tamamen 0 dan tekrar kurmaya kaç kere dayanabilir? belki pek çok kez, ama o sırada bunu kaldırabilecek psikolojim de yoktu...

- iş sözleşmesinde köle arıyoruz yazsalardı sanırım daha anlamlı olurdu.

- dünyada ekonomik kriz varken, benden ayrılırsan bana 15000 usd verirsin ama ben seni kapı önüne koyarsam gıkını çıkaramazsın yazan bir sözleşmeleri vardı


tüm bu nedenlerden gitmedim. pişman mıyım? bazen merak ediyorum gitseydim ne olurdu diye. ama sadece merak, çünkü pişman değilim. ama sonuçta biliyorum ki gitme nedenim yoktu, o yüzden de gitmedim. sonra da sustum, bir daha gitmek istiyorum demedim. (bazen ıssız bir adaya gidip, orda tek başıma yaşamayı düşlüyorum ama :) )


gerçekten çevremdeki insanlara neler oluyor, herkes bir göç isteğinden söz ediyor. onlara dönüp soruyorum: oranın suyu da aynı, havası da? neden? neden? neden?


uzunca bir süre kıvrandım, oturdum onları gözlemledim, oturdum onları dinledim, anlamaya çalıştım... sonra farkettim, kaçtıkları yer değil, kaçtıkları insanlar değil; kaçtıkları şey yaşadığımız kültür, kaçtıkları şey toplum psikolojisi... kaçtıkları şey anne-babalarının onlardan yapmalarını bekledikleri şeyler, kaçtıkları yandaki komşunun ne düşüneceği, arkadaşının bu konu hakkında nasıl "klişe" bir yorum yapacağı. sanıyorum biz birbirimizden sıkılmışız...


bu arada ergenekon davasının ne olduğunu bilen birileri var mı acaba? galiba en çok da bu oyunlardan sıkılıyoruz...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

gusel yakalamıssın konuyu kacılan seyler dogru.ama sunuda belırytmek gerekıyor oraların sadece ısımlerı var sadece sıfatta yukseksın maaş aynı aslında hersey aynı sadece sıkıstırılmıs bır calısma programı olarak dusun.. burada 8 saat calıstıgını ıddıa eden ınsan aslın da 5 saat bıle calısmıyor ama yurt dısı denılınce 12 saat calısanlar burada adam zannedılıyor burda 2000 yerıne yurt dısında 3000 alan cok matematık yapalım ıstersen gunde 4 saat calısan ıscı 2000 alıyorsa gunde 10 saat ıscı ne kadar alır..hayattan ne kaadar zevk alır.. erkeksen vede rusyadaysan alacagın zevk bellı ama sosyal zevkler??

Banu dedi ki...

aslında benim anlatmaya çalıştığım; bu kaçış nedeni parasal veya ek zevk arayışları için olmadığı. belki evet 24 yaşında yeni işe başlamış bir adam hem askerden kaçmak, hem de hayatı daha eğlenceli yaşamak adına rusya'da, ukrayna'da veya bu tarz yerlerde çalışmak istiyor olabilir.

yaşım nedeniyle olsa gerek çevremde artık askerden kaçayım, hayatın eğlencesine bakayım, biraz da macera peşinde koşayım diyen kişiler artık kalmadı. çoğunlukla evli ve çocuklu insanlar. ve hepsi aynı şeyi söylüyor, "burada içim sıkılıyor"...