Perşembe, Ekim 23, 2014

Ne içirdiniz olm bana, vara-yoka sevinir hale gelmişim...

Son 6 gündür beklemekteyim. Godot'u değil haliyle, kargo şirketini.

Geçen hafta resmen gaflette bulunup, internetten benim kediciklere mama siparişi verdim. Sen merkür geriye giderken ne siparişi veriyorsun yavrucuğum?!! Kimse de beni uyarmadı desem yalan olur. Bu merkürden de hiç hazzetmiyorum ayrıca!

(En iyi bu gaipten habercileri hiç bilmemek, bir şeylerle ilişkilendirmemek, hayatına sokmamak, batıl şeylerden olabildiğince de uzağa kaçmak)

Perşembe akşam verilen sipariş, Cuma günü Ankara'dan kargoya verildi. Cumartesi günü sabah şubeydi. Şube ile evimin arası 500m kadar. Peki bu 500m neden ve nasıl bitmedi?

Bunu söyle açıklayabilirim: Kargocu yolun yarısını geldi. Sonra geri kalan yolun yarısını da geldi. Sonra kalanın yarısı, kalanın yarısı.... Bu sonsuza kadar kalanını yarısı olarak devam edebilir. Yani bir kargocu aslında size hiç ulaşmayabilir.

Keşke böyle matematiksel bir mazereti olsaydı. Değil. Cumartesi gelmedi. Pazar hadi tatildeler dedim. Pazartesi baktım kargoda hareket yok (şube teslim görünüyor sadece) akşam aradım, dedim benim kargo ne zaman gelecek. Dediler gelecek. İyi dedim. Ertesi sabah elinizde olur. Salı sabahı, kumrular gibi bekledim. Gelen giden yok, kargoda hala hareket yok. Yine şubeyi aradım. Dedim
Ben - benim kargo?
Kargo - gelecek.
Ben - çok beklettiniz beni.
Kargo - isterseniz gelin siz alın.
Ben - ama çok ağır ben onu taşıyamam, getirin lütfen
Kargo - getireceğiz.
Aradan zaman geçti akşam oldu gelen giden yok. Akşam yine aradım.
Ben - benim kargo?
Kargo - yarın gelecek, dağıtım yapan araç çıkmadı.
Ben - Nasıl yani dağıtım aracınız çıkmadı?
Kargo - Yarın gelecek

Ertesi sabah geçti, kargoda hala hareket yok. Dedim şube benimle dalga geçiyor herhalde, genel merkezi aradım.
Ben - benim kargo?
GM - şubede
Ben - ama kaç gündür gelmiyor?
GM - telefon numaranız bu değil mi?
Ben - evet
GM - araştırıp, sizi aratalım.
Ben - e iyi olur, kargom gelsin artık rica ederim!
GM - tamam size döneceğiz

Akşama kadar arayan soran yok. Gene genel merkezi aradım.
Ben - kargom ne zaman gelecek, beni ne zaman kaale alacaksınız?
GM - kontrol edelim. kargonuzda adres eksikmiş, telefon yokmuş size ulaşamamışlar.
Ben - şaka mısınız? 4 gündür sizi arayıp duruyorum. telefon numaramı defalarca verdim. bana diyorsunuz dağıtım aracı çıkmadı. şimdi de adres mi eksik oldu?
GM - Hanfendi burada yazanı okuyorum. Sizi biraz bekleteceğim.
1 dakikadan daha uzun bekleme ve telefonun ucunda bir sessizlik olduğu an
Ben  - alo?
Kargo - alo
Ben - kargom? nasıl adres eksik olur?
Kargo - valla o gün ben sizin numaranızı almayı unutmuşum. yoğunluktandı herhalde. adres yazmıyor kargonun üzerinde. neydi adresiniz?
Ben - (cehenneme getirin (diyemedim tabi!)) adresim bu bu bu.
Kargo - tamam gelecek
Ben - içimden - nah gelecek...

Dün öğleden sonra yapılan konuşmalar özeti bu. Üzülüp, kızdığım adamların adresi eksik yazmaları ya da siparişi oyalamaları değil. Dürüst olmamaları. İlk aramamda niye adresi kontrol etmiyorsun? Ya da bana ulaşamadın, gönderen firmanın bilgileri var sende onu niye aramıyorsun? Daha ilk başka, adres bilgileri olmadan o kargo niye yola çıktı? Daha da özet atayım:

- sorumsuzluk, adam sendecilik
- yalancılık
- tembellik

Bunu yapan kargo firmasının tek işi bu. Almak ve teslim etmek. Tek işi var ve onu bile beceremiyor.

Bu sabah kalkıp gidip alacaktım artık. Sonra da oturup genel müdürlüklerine ne aval bir şirket olduklarına dair uzun uzun yazacaktım sinirimi atmak için. Gerçi bu sorumsuzluk tüm şirkete yayılmıştır, kimsenin benim ne dediğimi anlayacağını sanmam. Aksine hatalarından ders çıkaracakları yere, bir de beni suçlayan bir cevap verirler diye de düşünüyorum.

Sonra düşündüm, ben almaya giderim, bunların da keyfi yetip, getiresi olur. Geldik evde değildiniz derler. Zeytinyağı gibi bir de üste çıkmaya kalkarlar. O yüzden siteden kontrol ettim, dağıtım aracına verilmiş kargo. Çıkmadım evden, hala bekliyorum. Gelir mi, valla benim pek ümidim kalmadı artık. Ama bir yanda da sitedeki ufak değişikliği görünce o sinirle yazıp, genel merkezlerine göndereceğim "ne rezilsiniz!" yazısından hemen vazgeçtim. Yüzümde güller bile açtı desem yeridir.

Bu arada başka yerlerden verilmiş, 4 farklı siparişim çoktan elime ulaştı. Şu Ankara'daki internet mamacısına da mail attım. Adamların umurunda bile değil, bir cevap bile dönmediler. Bir daha oradan sipariş vermek mi, çok zor!

Bu beceriksiz kargo firmasının adını da verirdim ya, ne işe yarar! Adamlar reklamın iyisi kötüsü olmaz der şimdi. Merak eden özelden sorsun, neden onlarla çalışılmaz anlatırım.

Bu durumu eğitimlerimde anlatmayı da düşünüyorum. Bir şirket zaman içinde nasıl çürüyüp, kendini sona taşır...

Hiç yorum yok: