Perşembe, Eylül 20, 2018

Paris, Barcelona, Madrid, Toledo & Lisbon (1 - Gezi planlaması)

Jay Jay'in bir şarkısı var:

Milan, oh! madrid, chicago, paris
I searched and I searched again
I turned around to see if you were looking back
I saw your eyes and fell in love
I cought a glance of heaven but was thrown away
So now my quest is search the world for you...
Hüzünlü bir şarkı, bu yazı da bu şarkı gibi biraz. Hüzün kısmını da sizin hayal gücünüze bırakıyorum (ahaha çünkü ben çok eğlendim)

Bu harita benim avrupada gezindiğin yerleri işaretliyor. (Kaldığım otelleri de işaretliyorum ki aradan zaman geçtiğinde nerede kalmıştım, nasıldı vs hatırlatıyor. Bir daha gidersem diye..) (Haritada Afrika, Asya ve Ortadoğu yok)

Yani Jay Jay gibi arıyorum ama hala bulamadım. (O da bulduğunda başkasına kaptırdığını anlamış zaten. Belki bulmamak bu anlamda daha iyidir. Hem ne derler: "Yol hedeften daha tatlıdır.") 

Paris'e 3. gidişim. Burada yazdıklarım bu üç gidişin toplamıdır. Paris'e bir defa iş için, bir defa gezmek için ve sonuncusunu da vizemi Fransadan aldığım için gittim. Aynı ülkeden vize aldıkça daha uzun sürelerle veriyorlar. O yüzden bu gezinin de baş durağı Paris oldu. 

İnternette amaçsızca gezinirken bir reklam beni bir yere, o başka bir yere ve o da bir yere gönderince kendimi Avrupadaki tren yollarına bakarken buldum. Nerden nereye, kaç saatte vs. Bilinçaltımda Elektrik Makinaları hocam sayın Prof Dr İlhami Çetin'in hızlı trene nasıl bir heyacanla bindiğini anlatması da var tabiki. Sonrasında baktım ki şöyle bir rotayı (hem de ayık kafayla?) çizmişim:

Paris --> Marsilya (Deep Blue firminin etkisi) --> Barcelona --> Madrid (Annem Hakkında Her Şey) Toledo (bir arkadaş gör yahu dedi) --> Lisbon
Hali hazırda proje yöneticisiyiz ya, bu işi tam bir proje olarak değerlendir Banu dedim. Kapsamı netleştir, bütçeyi belirle, zaman planı yap, ay bir de utanma baseline al dedim. Hepsini de yaptım yahu...

Sonra ne oldu, Döviz fiyatları tavan yaptı! Mörfi al sana baseline dedi. Şanslıydım, yol için dövizlerin büyük bir kısmını önceden almıştım. O yüzden yaklaşık olarak başta planladığım bütçemi az çok korumayı başardım. Beni zorlayan kredi kartımın limiti oldu ama onu da bir şekilde nasıl çözebileceğimi keşfedince yol boyunca hiç sıkıntı yaşamadım. 
Kredi kartı limitim çok minik. Döviz bir anda çok artınca otelleri rezerve ettiğim anda benim limit doldu. Bankadan yükseltmesini istedim ama son dakika limit yükseltmesi yetişmedi. Benim kart, eğer farklı para birimi ile ödeme yapılırsa, o para biriminden hesap varsa önce oradan düşmeye çalışıyor (yani TL ye otomatik çevirmiyor) Böylece eğer önceden alınmış bir dövizim varsa oradan ödeme yapabiliyorum. Bunu kullanarak ara ödemeler yaptım ve böylece gitmeden önce tüm otellerin parasını ödediğimden orada sadece yol ve günlük alışverişim kaldı. Yine hesapta döviz bıraktım ve oradan internet buldukça ara ödeme yapıp, kredi kartımı rahatlattım. Böyle bir konuda zorlanan olursa belki bir işine yarar diye de anlattım bunu...

Bu kadar yeri gezmek için 3 hafta zaman ayırdım. Kurban bayramı, 30 Ağustos resmi tatili ve sonrasındaki haftayı birleştirebilince hayatımda 3 hafta ilk defa izin kullandım. İlk gezi planımda Cumartesi yola çıkış ve yine Cumartesi dönüş vardı. Planlamayı yaparken bir excel tablosu oluşturdum. Şuna benzer bir şeydi:

Gün / Yol / Otel / Bütçe

Bunları rezervasyonlardan önce yapmak gerekiyor. Böyle giriş çıkış günlerini doğru şekilde seçebildim.

Otel rezervasyonlarını booking.com sitesinden yaptım. Önce plan için tabiki ya iptal edilmeli seçenekli olanlardan seçtim ya da araştırma yapmak için kullandım. (Bugün yapacak olsam tatilsepeti.com'u kullanırdım. Çünkü Türk Lirası üzerinden ödeme ve taksit imkanı var)
Tren için de önce internette aramalarda çıkan bir siteden yapacaktım ama satın alma sırasında siteden şüphe duydum. İnternette yorumlarını aratınca pek çok turistin bu siteden sorun çıktığında destek alamadığını gördüm. Bunun üzerinde gezgin sitelerini daha da karıştırdım ve Renfe diye bir tren şirketine yönlendirdiklerini anladım. İspanya'ya çok gitmiş, iyi bir İspanyolcası olan arkadaşıma sordum ve o da orada yaşayan arkadaşlarına danıştı. Meğer Renfe bizim TCDD gibiymiş. Yerel tren işletmecisi, Paris - Barcelona biletimi oradan gitmeden önce aldım. (SNCF de Fransa'nın yerel işletmecisi) Diğer biletlerimi oradaki gişeden alırım diye erteledim. Çünkü bir hata olursa başa çıkamam diye çekinmiştim. Ama gitmeden almak daha iyiymiş. 

Bu arada ilk bilet alacağım yeri iptal ettiğim için Marsilya'yı aradan çıkarmış oldum. Bunda tabiki biraz da artan döviz kuru, yorgunluk faktörü ve bilinmezlikten çekinme de var. Böylece yolcuğum 4 gün daha kısalmış oldu. Toplamda 18 günlük bir geziye dönüştü.18 gecenin 17'si otelde 1 tanesi de trende gece yolculuğu şeklinde geçecek gibi planladım ve tüm otel rezervasyonlarımı bitirdim. 
Otelleri seçerken şehir merkezinin ortasından seçtim, böylece şehir içinde rahatça yürüyerek her yere gidecebilecektim. Tren garları da şehir merkezinde oldukları için otellere çok hızlı ulaştık. Tüm otelleri, tren istasyonlarını, otele yakın marketleri ve gidilecek yerleri haritada işaretledim ve haritaları telefonuma indirdim. Böylece data kullanımı olmadan orada google maps'i rahatça kullanabildim. 

18 gün, bolca hareket ve trenler... Bavulu nasıl oluşturmalı. Uzun süreli hava durumunu öğrenmek için sitelerde gezindim. Yanıma pratik, yıkaması kolay ve kullanması kolay eşyalar seçtim. Bir adet kabin tipi bavula hepsini de sığdırmayı başardım. Tabiki burada avantajlarım yaz sezonunda gittiğim için kıyafetlerim ince ve hafif, sıcak olduğu için tişörtlerimi yıkayınca kuruması kolay olacağı ve geçmiş tüm tecrübelerde aslında orada neye ihtiyacın olacağını biliyor olma... Sonuçta dağ başı değil, bir şeyler mağazalardan alınabilir zora düşülürse. Bu arada Fransa da ve Ispanyada çok güzel çamaşırhaneler var ve 3,5 EU civarında bu çamaşırhanelerde çamaşırlarınızı yıkayabilir ve kurutabilirsiniz. Mahalle arasında bunları rahatça görebiliyorsunuz.

Tüketme ihtimalim yüksek olan şeyleri de yine Türkiye'den götürdüm. Kuru meyve ve kuruyemişler de buna dahil... Dönüşte bunların hiç biri benimle geri de gelmedi. Su için gerektiğinden fazla para harcamamak için iki tane suluğu Migrostan tanesi 3,5 TL ye aldım. Bunlar biraz idare ettiler ama çok kötüydüler, bunlardan almayın. Dönerken bunları da çöpe attık. (Büyük boy su alıp, bunlara dağıtarak yanında taşıyabiliyorsun. Daha makul bir fiyata geliyor)

18 gün için yanında tabiki nakit de taşımak gerekiyor. Ama tren yolculuklarında insanların sıklıkla soyulduğunu duymuştum. O yüzden de bunun için bir araştırma yaptım. Tişörtünün içinde durabilecek, ince, su geçirmez, boyundan ve belden bağlı bir para çantası oluşturduk. Annem eliyle dikti aslında, ama piyasada satılan buna benzer şeyler var. 

Uçak bileti Paris, Atlas Global (en makul fiyatlısı) dönüş Lizbon, Türk Hava Yolları (en makul fiyatlısı) Taksit imkanları da var hem ;)

Böylece planlamam bitmiş oldu. Planlamaya seyahatimin başlangıcından 1,5 ay önce başlamıştım. Yabancı bir ülke için en az bir ay önceden uçak ve otel rezervasyonlarını bitirmekte fayda var. Son dakikalar çok pahalıya mal oluyor. En güzeli de değişmeyecek tarihler ve saatler için almak, böylece neredeyse yarı fiyatına geliyor.

18 Ağustos - 4 Eylül 2018 gezisi başlasın!

Hiç yorum yok: