Salı, Nisan 28, 2009

terapi. 2


kapıyı kapayıııın cereyan yapıyooooooor

dedi bozuk

o açılan senin beyninin kapıları ve bırak dağınık kalsın

dedi ona ilgili ve heyecanlı görünen tamirci

kadın gözlerinin içine baktı bu tamircinin.

belki bu defa dedi içinden.

siz benim geldiğim yedinci terapistsiniz. hiç birinden umduğumu bulamadım

dedi bozuk

terapi sizin kendini açma sürecinizdir. ummak ve bulmak değildir burada olayımız. sizin kendi kendinizi görmenizdir. bu yolda ben sadece size eşlik edeceğim

dedi tamirci

bozuk gözlerini kaldırdı, tamircinin o ilgi dolu tatlı gözlerine baktı. belki bu defa dedi içinden.

ben.. ben aslında çok yalnızım. ve çok kırılganım. durduğum yerde parçalanıyorum

dedi bozuk.

biraz daha anlatın. mesela neler yaşıyorsunuz. bana kendinizi anlatın detaylarınızla.

dedi tamirci.

bunu daha önce kimselere söylememiştim. korkuyorum yaşamaktan. bazen sabah evden dışarı çıkmadan bakıyorum dışarıya. sonra çıkmaya korkuyorum. dışardaki insanları anlamıyorum. hepsi bana yabancı ve soğuk geliyor. yaşamaktan korkuyorum ve herşey bu kadar zor olduğu için hayattan nefret ediyorum.

dedi bozuk.

tamirci saatine baktı.

aslında şu an çok önemli bir noktadayız ama zamanımız doldu. yine de biraz daha devam edelim. bu şekilde yarım bırakmayalım.

dedi tamirci.

bozuğun gözlerinin içi gülümsedi.

bir anda üstüne atladı tamircinin

ne olur beni seeeev, ne olur beni seeev

diye bağırınıyordu bozuk.


terapi. 2 notları

bayan x bugün geldi. hayata karşı olan korkusu blah blah blah blah.. (bir kafa doktoru ne yazarsa o kadardı işte. oral dönemden falanda bahsetti ince ince. daha bir dolu anlaşılmaz şey)

en sona da "burdan bir taş atsam çocukluğuna kadar iner yav" yazdı sakince tamirci.

Hiç yorum yok: